Son dönemde sosyal medyada hızla yayılan bir haber, veterinerlik mesleğiyle ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bir veterinerin, evinde bulundurduğu 12 yavru köpeği parçalayarak öldürdüğü iddiaları, hayvanseverlerin tepkisini topladı ve ülke genelinde büyük bir üzüntü yarattı. Olayın ayrıntıları ise gündeme bomba gibi düştü. Bu çirkin olay, hayvanların korunmasını savunan dernekler tarafından yoğun bir şekilde kınandı. Tepkiler arasında, 'Hayvanların hukukunu koruma' konusundaki yasal düzenlemelerin yetersizliği de gündeme geldi.
Olay, yaşayanların tanıklık ettiği ve resmi olarak rapor edilen bir durum olarak kayıtlara geçti. Yerel emniyet güçleri, gelen ihbar üzerine veterinerin evine baskın düzenlediğinde, içerideki manzara, herkesin kalbini dağladı. 12 yavru köpeğin cansız bedeninin bulunduğu evde, veterinere ait belgeler ve çeşitli muayene aletleri ele geçirildi. Olayın detayları, adli tıbba yansıyan otopsi sonuçlarıyla daha da vahim bir hal aldı. Yavru köpeklerin nekropsi raporu, köpeklerin intihar edilmediğini veya kaza sonucu ölmediğini ama bir profesyonelin kasıtlı olarak zarar verdiğini ortaya koydu. Veteriner, sorgusunda, 'Bu hayvanlarla deney yapmak istedim' diyerek korkunç bir itirafta bulundu. Ancak bu itirafın gerçek mi yoksa sadece bir savunma mekanizması mı olduğu henüz netlik kazanmadı.
Hayvan hakları aktivistleri, yaşanan bu olay karşısında tepkilerini sosyal medya üzerinden göstermeye başladı. “Veterinerler hayvanların sağlığını korumak için eğitim almış kişilerdir. Böyle bir durumun yaşanması, tüm meslektaşlarına zarar vermektedir” diyen bir hayvan savunucusu, yasal düzenlemelerin yetersizliğine de dikkat çekti. Onun gibi birçok hayvansever, bu tür suçların ağır yaptırımları olmalı ve gelecekte böyle olayların önüne geçmek için, hayvanlara yönelik istismarın cezalandırılmasını talep etti. Yerel hayvan koruma dernekleri de duruma el koyarak, faillerin yakalanması ve cezalandırılması için imza kampanyaları başlattı.
Veterinerin ruh hali konusunda da spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Psikolojik değerlendirmeye tabi tutulacağı beklenen veterinerin geçmişi ve kariyeri de inceleniyor. Daha önce benzer bir durumda bulunup bulunmadığı veya herhangi bir sağlık sorununa sahip olup olmadığı da gündemdeki yerini koruyor. Hayvanların korunması amacıyla çalışan bazı sivil toplum kuruluşları, olayın ardından nasıl bir dava sürecinin yaşanacağını merakla bekliyor.
Sonuç olarak, bu korkunç olay, hayvan hakları konusunda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini gözler önüne seriyor. Sosyal medyada aktif olan birçok kişi, bu tarzları suçların önüne geçmek için eğitim programları, bilinçlendirme kampanyaları düzenlenmesini talep edebilir. Ceza yasalarının gözden geçirilmesi gerektiği ve hayvana şiddetin caydırıcı bir cezalandırma ile ele alınması gerektiği konusunda fikir birliği sağlandı. Hayvanların korunmasına yönelik daha güçlü yasaların oluşturulması, bir daha böyle trajik olayların yaşanmaması için hayati önem taşımaktadır.