Günümüzde dolandırıcılık, çeşitli şekillerde karşımıza çıkıyor. Ancak, son günlerde medyumluk iddialarıyla dikkat çeken bir sahtekar, hem kurbanlarını hem de güvenlik güçlerini zor durumda bırakmaya devam ediyor. Yanında ruhsal problemleriyle mücadele eden insanların umutlarını sömürmekten çekinmeyen bu kişi, insanları etkileyen yalanlar ve sahte vaadlerle dolu bir dünyada dolaşıyor. "Üzerinde büyü var!" gibi heyecan verici ifadelerle müşteri buluyor ve bunu yaparken toplumu ciddi bir tehdit altında bırakıyor.
Son günlerde, Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde benzer dolandırıcılık vakalarının artmasıyla birlikte sahte medyum isimleri sıkça duyulmaya başlandı. "Üzerinde büyü var!" gibi cümleler, insanları kolayca etkilemek için ustaca kullanılıyor. Sahte medyum, kurbanlarına, hayatlarında bir şeylerin yanlış gittiğini ve bunun şanssızlık ya da büyüyle ilgili olduğunu söylerken, insanları paniğe sokmayı başarıyor. Bu, suç makinesinin, özellikle ruhsal sorunları olan insanları hedef almasının bir sonucudur. Böylelikle, sahte medyum yüksek miktarda para kazanma peşinde koşuyor.
Bu sahte medyumun hedef kitlesi genellikle yapı itibarıyla daha savunmasız olan bireyler. Psikolojik olarak zayıf olan insanları hedef alarak, korku ve belirsizlik içinde olduklarını ön plana çıkarıyor. Dolandırıcılığın merkezinde, insanların ruhsal durumları ve sosyal koşulları bulunuyor. Çoğu zaman bu sahtekar, kurbanlarını etkilemek için gece geç saatlerde kapılarında beliyor ve "Üzerinde büyü var!" diyerek kapılarını çalmadan geçmiyor. Bu tür vakaların artması, dolandırıcılığın sistematik bir hale gelmesine ve soysuz sahtekarların daha fazla cesaret bulmasına yol açıyor.
Polis bu sahte medyumu yakalamaya çalışsa da, dolandırıcılık teknikleri sürekli evrim geçiriyor. İnsanların korkularını körükleyerek onları daha da çaresiz hissettiriyor. Varlığıyla insanları hem maddi hem de manevi açıdan sömüren bu kişi, çevresindeki insanların hayatlarını tam anlamıyla karartıyor. Gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, benzer olayların artması kaçınılmaz. Bu nedenle, ciddiyetle işe koyulması gereken bir konunun daha altında yatan gerçekler, toplumun aydınlatılması için önem taşıyor.
Sahte medyumun ortaya çıkmasıyla birlikte, sosyal medyada ve haber sitelerinde çok sayıda şikayet de gündeme geldi. Çeşitli forumlarda ve sosyal platformlarda, insanlar sadece dolandırıldıklarını değil, aynı zamanda ruhsal sağlıklarının da kötü etkilendiğini dile getiriyorlar. Toplumun birçok kesiminden gelen şahıslara ait şikayetler, bu sahtekarın ne denli tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor. Her seferinde farklı bir isimle karşımıza çıkarak, aynı dolandırıcılığı sürdürmekteki ısrarı ise bu kişinin gerçek bir suç makinesi olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, insanları kolayca etkileme becerisine sahip olan bu sahte medyum, kendine bir suç makinesi olarak yol almayı başarmış durumda. Bu duruma dur demek gerektiği düşüncesi, mağdurların yanı sıra toplumun genelinde hissedilen bir korku ve endişeyle birleşiyor. Dolayısıyla, sahte medyuma karşı birleşip bir mücadele yürütmek, bu tür dolandırıcılıkların önünün kesilmesi açısından oldukça önemli.
Birçok insan, ruhsal sorunlarının ya da yaşamındaki olumsuzlukların altında yatan nedeni açıklama arayışında. Bu insanlar, zamanla sahtekarların tuzağına düşerek, maddi kayıplarla birlikte manevi travmalara da uğrayabiliyor. Geçmiş biyografisi karanlık olan bu sahte medyum, insan psikolojisini manipüle ederek hayatları etkileme gücüne sahip. Bunun yanı sıra pek çok mağdurun, güvenlik güçlerine gitmekte tereddüt ettiğini ve daha fazla gözden kaybolmayı tercih ettiğini biliyoruz.
Sahte medyum, sosyal medyada bu kadar çok ses getirirken, insanları bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için çeşitli stratejiler oluşturulması gerekiyor. Toplumun, bu dolandırıcılık biçimlerine karşı daha dirençli hale gelmesi ve aynı zamanda bu tür olumsuz durumların önlenmesi için işbirliği içinde hareket edilmesi şart. Eğitimler, bilgilendirmeler ve halk toplantılarıyla insanlar, sahte medyumların varlığının kendilerine etkisiz olduğunu anlayacaklardır.
Günümüzde sahte medyumların artış göstermesi, bireylerin ruhsal sağlığını tehdit ederken, güvenlik güçlerine düşen görev ise bu suç makinesi ile mücadele etmek ve faillerini adalete teslim etmektir. Toplumda ruhsal sağlık bilincini artırmak ve insanların merakını istismar eden sahtekarların önü kesilmelidir. Aksi takdirde, dolandırıcılığın artmaya devam edeceği ve insanların daha fazla mağdur olacağı önümüzde durmaktadır.