Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze'de bulunan hastanelerin acil durumdan etkilenmemesi için derhal koruma çağrısında bulundu. Son günlerde artan saldırılar ve çatışmalar nedeniyle sağlık hizmetleri ciddi bir tehdit altında. Özellikle, hastanelerin bombardımanlara hedef olması, sağlık çalışanlarının güvenliğini tehlikeye atmakta ve hasta tedavisini imkansız hale getirmekte. DSÖ, bu kaygıyı dile getirirken, uluslararası toplumdan da destek talep etti.
Gazze'deki sağlık sistemi, uzun süredir yaşanan çatışmaların sonucunda zaten zayıf bir durumda. Son on yıl içerisinde, bölgedeki altyapı büyük ölçüde hasar gördü ve doktor sayısı her geçen gün azalmaktadır. Şu anda, hastaneler, yaralı ve hasta insanlara yeterince hızlı hizmet verememekte. DSÖ'ye göre, bölgedeki sağlık tesislerinin korunması, hem hastaların hem de sağlık çalışanlarının güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.
Son günlerde, bölgede şiddetin artması, hastanelerin işleyişini tamamen durma noktasına getirmiştir. Hastanelerin bombardımanlara maruz kalması, doktorların ve hemşirelerin sağlık hizmeti sunma kapasitesini önemli ölçüde etkilemekte. Ayrıca, acil sağlık hizmetlerinin eksikliği nedeniyle, tıbbi müdahale bekleyen hastalar hayatlarını kaybetme riski ile karşı karşıya kalmaktadır.
DSÖ, Gazze'deki hastanelerin bombardıman edilmesinin uluslararası insani hukuka aykırı olduğunu belirtiyor. Bu durum, hem uluslararası toplumun hem de BM'nin dikkatini çekmiştir. DSÖ Genel Direktörü, 'Hastaneler sığınak olmamalıdır; burada tedavi görenler ve sağlık çalışanları için acil koruma gerekmektedir' diyerek, bölgedeki durumun ciddiyetine dikkat çekti.
Üstelik, DSÖ, sadece sağlık tesislerinin korunmasını değil, aynı zamanda bölgedeki temel sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlamak için daha geniş bir uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu da vurguladı. Gazze'deki sağlık sistemi, tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam ederken, toplum sağlığına yönelik tehditlerin ortadan kaldırılması gerekliliği her zamankinden daha acil hale gelmiş durumda.
Sağlık kuruluşlarının korunması ve toplum sağlığının güvence altına alınması, sadece Gazze’deki insanlar için değil, aynı zamanda bölgenin genel huzuru ve istikrarı açısından da büyük önem taşımaktadır. DSÖ, bütün paydaşları, insani yardımları koordine etmek, sağlık hizmetlerini iyileştirmek ve acil durum ortamlarında çalışan sağlık profesyonellerinin güvenliğini sağlamak için işbirliği yapmaya davet etti.
Gazze’deki hastanelerin durumu, sadece bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda bir insani krizdir. DSÖ’nün acil koruma çağrısı, umarım uluslararası toplum tarafından dikkate alınır ve gerekli adımlar atılarak, sağlık tesislerinin güvenliği sağlanır. Bu, sadece Gazze'deki insanların yaşamını kurtarmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin sağlık sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, DSÖ’nün gündeme getirdiği acil koruma çağrısı, Gazze’deki sağlık sisteminin korunması ve sürdürülmesi adına kritik bir adım olarak değerlendirilmektedir. Sağlık tesislerine yönelik saldırıların durdurulması ve bölgedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için uluslararası dayanışma ve işbirliği gereklidir. Unutulmamalıdır ki, bir toplumun sağlığı, onun geleceğiyle doğrudan ilişkilidir ve bu yüzden bu tür acil durumların önlenmesi, her bir bireyin sorumluluğudur.